1960 Sonrası Bloklar Arası Rekabet
Kasım 9, 20181945’te sona eren II. Dünya Savaşı’nın ardından dünya dengeleri yeniden kuruldu.
Dünya kamuoyu; dünya barışının sağlanmasını Almanya, İtalya ve Japonya’nın oluşturduğu Mihver Devletlerin yenilgiye uğratılmasına bağlamıştı. Fakat galip devletlerden İngiltere ve Fransa’nın savaştan yıpranarak çıkması ve bunun yanı sıra SSCB’nin Doğu Avrupa’yı kontrolü altına alması dengelerin yeniden kurulmasını gerektirdi.
SSCB’nin büyük bir askerî güce erişmesi ve yayılmacı istekleri ise ancak ABD tarafından dengelenebildi. Böylece Soğuk Savaş süreci başlamış oldu. Soğuk Savaş, II. Dünya Savaşı’nın sona ermesinden sonra ABD ve SSCB’nin siyasi gücü etrafında kümelenen devletlerin oluşturduğu, çok kutuplu dünyadaki güç mücadelesiydi.
Çok kutuplu dünyanın oluşumu Doğu ve Batı Bloklarının ortaya çıkmasıyla gerçekleşti. Doğu ve Batı Blokları; ABD ve SSCB öncülüğünde askerî, siyasi ve ekonomik alanlarda teşkilatlanarak ülkeler arasındaki ayrışmayı keskinleştirdi. Bloklaşmalar ülkeler arasında gerilimli bir süreci başlattı. Bunun en somut örneklerinden biri de ABD ve SSCB arasındaki gerilimin çatışmaya dönüştüğü Kore Savaşı’dır.
Bu süreçte diğer dünya devletleri siyasi durumlarına göre ya ABD ya da SSCB yanında yer almak mecburiyetinde kaldı. Bunun yanında dünyanın herhangi bir bölgesinde meydana gelen politik gerilimin bir süre sonra ABD ve SSCB rekabetine dönüştüğü görüldü. 1950’li yıllarda bu gerilim zirveye ulaştı. Fakat 1955’te yapılan Bandung Konferansı ile “Üçüncü Dünya Devletleri” olarak isimlendirilen Asya, Afrika ve Latin Amerika Devletleri tarafından Bağlantısızlar Bloku’nun oluşturulması, dünya siyaset dengesindeki gerilimin etkisini azaltacak bir süreci başlatmış oldu.
Yumuşama Dönemi (1960)
1960 yılından itibaren Soğuk Savaş yerini Yumuşama (Detant) Dönemi’ne bıraktı. Yumuşama Dönemi’ne geçişi sağlayan başlıca etmenler şunlardır:
- Doğu Bloku arasında meydana gelen çatlaklar (Yugoslavya ve Çin’in SSCB ile ters düşmesi),
- ABD ve SSCB arasında 1962’de meydana gelen Küba Krizi ile kendisini gösteren küresel çapta bir nükleer savaş tehlikesinin ortaya çıkması sayılabilir.
Yumuşama Dönemi’nde bloklarda meydana gelen yapı değişikleri, Doğu ve Batı Bloklarının yakınlaşmasını sağladı. Böylece önceki yıllara göre blokların arasında ortaya çıkan anlaşmazlıklar, daha yumuşak bir biçimde çözülmeye başlandı. Bunun en somut adımları şunlardır:
- 1972’de SALT I ve 1979’da SALT II Antlaşmalarının imzalanmasıyla ABD ve SSCB’nin nükleer silahlarını azaltma girişimleri,
- Blokların birbirlerinin varlıklarına saygı göstereceklerini taahhüt ettikleri Helsinki Sözleşmesi’ni imzalamaları.
Bloklar arasındaki siyasi gerginliği bitirmek için atılan olumlu adımlar rekabeti tümüyle ortadan kaldırmadı. Siyasi askerî ve ekonomik alanlardaki ülkeler arası rekabet, düşük yoğunluklu da olsa tüm hızıyla devam etti.