Cumhuriyetin İlanından Sonra Anayasa Hareketleri

Cumhuriyetin İlanından Sonra Anayasa Hareketleri

Ekim 30, 2018 0 Yazar: inkilap

Bir devlette hukuk düzeninin durumu o devletin yaşama gücünün de göstergesidir. Hukuk düzenleri iyi işleyen, günün şartlarına uyan devletler sağlıklı ve uzun yaşarlar. Çünkü adalet bir devletin vatandaşlarının en önemli ihtiyacıdır. Adalet ise iyi işleyen hukuk kuralları ile sağlanır.

Devletin vatandaşlarından beklediği sorumlulukları, vatandaşına verdiği hakları ve devlet kurumlarının görevlerini ortaya koyan hukuk belgesi ise anayasadır. Millî Mücadele Dönemi’nde TBMM açıldığında, ülkede 1876’da Osmanlı Mebusan Meclisi tarafından kabul edilen ve II.Meşrutiyet’in ilanından sonra 1909’da bazı maddeleri yenilenen Osmanlı Kanun-ı Esasi’si yürürlükteydi. Fakat pratikte uygulanmıyordu. Bu nedenle TBMM’de kullanılan 1876 Kanun- ı Esasi’sini kabul ya da red etmeden millî egemenliğe dayalı meclisin ve hükûmetin işleyişini belirleyecek kısa bir anayasa kabul etmek zorunluluğu doğdu. Bu amaçla çalışmalara başlandı. Bir yandan düşman işgaline karşı zor şartlarda mücadele verilirken diğer yandan da bir anayasa yazılması meclis üyelerini zorladı. Fakat iki ay süren çalışmaların sonunda ortaya yeni Türkiye’nin ilk anayasa metni çıktı.

20 Ocak 1921’de kabul edilen ilk anayasa metni, 23 madde ve bir ek maddeden oluşmaktaydı. Bu metnin Osmanlı Kanun-ı Esasi’den farklı olduğunu belirtmek amacıyla Teşkilat-ı Esasîye Kanunu adı verildi.

Teşkilat-ı Esasiye Kanunu temel hakları ve devlet teşkilatının işleyişini ayrıntılarıyla belirleyen bir anayasa değildi. Çünkü savaş şartları böyle ayrıntılı bir metnin oluşturulmasına imkân vermiyordu. Fakat Teşkilat-ı Esasîye Kanunu’nda egemenliğin millette olduğunun açık bir biçimde ifade edilmesi, Türk tarihinde yeni bir dönemin başlangıcı olmuştu.

1921 ve 1924 Anayasaları Arasındaki Farklılıklar

1921 ve 1924 Anayasaları Arasındaki Farklılıklar

Cumhuriyetin ilanı ile birlikte siyasi yapıyı oluşturmak için yeni bir anayasa gerekiyordu. Millî Mücadele yıllarında, 1921’de kabul edilen Teşkilat-ı Esasîye adı verilen anayasa, savaş döneminin olağanüstü şartlarında yapıldığından, yeni dönemin ihtiyaçlarını karşılayamıyordu. Bu sebeple bir anayasa komisyonu oluşturuldu. Komisyonun çalışmaları sonucu yeni bir anayasa hazırlandı ve 20 Nisan 1924’te bu anayasa TBMM’de kabul edilerek yürürlüğe girdi.

1924 Anayasası Maddeleri

  1. Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu kabul edilmiştir.
  2. Türkiye Devleti’nin bir cumhuriyet olduğu belirtilmiştir.
  3. Türkiye Cumhuriyeti’nin dininin İslam, başkentinin Ankara, resmî dilinin Türkçe olduğu kabul edilmiştir.
  4. Yasama TBMM’ye, yürütme Cumhurbaşkanı ve hükûmete, yargı ise bağımsız mahkemelere bırakılmıştır.
  5. Kamu özgürlükleri düzenlenmiştir.

Böylece 1924 Anayasası ile vatandaşların hak ve özgürlükleri düzenlenmiş, Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetim şekli ve işleyiş biçimi açıklığa kavuşmuştur.

Güçler birliğinden güçler ayrılığı ilkesine geçilmiştir. Zaman içerisinde ihtiyaca göre kimi maddeleri yeniden düzenlenen 1924 Anayasası, 27 Mayıs 1960 askerî darbesine kadar yürürlükte kalmıştır.

Zaman içerisinde 1924 Anayasasında şu değişiklikler yapılmıştır:

  1. 1928’de “Devletin dini İslam’dır.” ibaresi anayasadan çıkarılmıştır.
  2. Kadınlara 1930’da belediyede seçimlerinde, 1933’te muhtarlık seçimlerinde, 1934’te de genel seçimlerde seçme ve seçilme hakkı verilmiştir.
  3. 1937’de Atatürk ilkeleri anayasaya girmiştir.