Islahat Fermanı ve Özellikleri
Aralık 23, 2020Islahat Fermanı Osmanlı Devleti’nin bir iç düzenleme girişimi olmakla beraber Paris Antlaşması’nın maddeleri arasında yer almasıyla aynı zamanda siyasi niteliğe de sahiptir.
Kırım Savaşı (1853-1856) bir açıdan Rusya’nın Osmanlı Devleti’nin bünyesinde bulunan gayrimüslimleri korumak ve ayrıcalıklarını çoğaltmak istemesi iddiasından yola çıkmıştır. Osmanlı’nın müttefikleri olan Rusya’ya karşı savaşan Avrupa devletleri, Rusya’yı bu iddiadan yoksun bırakmak için girişimlerde bulunmuşlardır.
Savaştan sonra Fransa, İngiltere ve Avrupa’nın ortak endişesi Osmanlı’nın bütünlüğünü korumak, parçalanmasını önlemekti. Hristiyan tebaayı korumak özellikle 1860’ta yoğun olarak kullanacağı bir argüman oluştursa da esas hedef İmparatorluğun kurtarılmasından daha az önemli ikincil bir sorundu.
Tanzimat ile ilgili klasik yorumlamaların çoğu, Batılı güçlerin reform hareketlerine taraf ve gayrimüslimleri koruyarak kendi çıkarlarını kolladıkları, aralarında sorunları ve rekabetleri Osmanlı topraklarına taşıdıkları yönünde birleşir. Ancak bu yorum doğru olmakla birlikte, 1850’lerin ortasında bu devletlerin çıkarları Osmanlı topraklarının bütünlüğünün korunması doğrultusunda birleşmektedir (Şeni, 2004).
Paris Antlaşması Osmanlı tarihinde bir dönüm noktasıdır. İmparatorluğa bir dizi yeni reform dayatılır (Georgeon, 2012). Öncelikle temel haklar meselesi; Islahat ve Tanzimat Fermanlarıyla temel hedef, insan haklarının çekirdeğini oluşturmaktır.
Tanzimat Fermanı’yla önce Osmanlı tebaasının temel hakları güvence altına alınmış, sonra da din farkı gözetmeksizin eşitlik esası benimsenmiştir. Islahat Fermanı ise bu eşitlik prensibini daha belirginleştirmiştir. Gayrimüslimlerin her türlü devlet memuriyetine, devlet okullarına ve askerî okullara eşit şartlarda katılımı sağlanmıştır.
Müslim’le gayrimüslim arasındaki eşitsizlik kaldırılarak, gayrimüslimler arasındaki hiyerarşiyi de yok etmiş ve kul statüsünden vatandaşlığa doğru evrim başlatmıştır.