İstanbul’un Fethi (29 Mayıs 1453)
Kasım 19, 2018II. Murad’ın vefatından sonra 1451 yılında Manisa Sancakbeyi olan Şehzade Mehmed, Osmanlı tahtına ikinci kez ve kesin olarak geçmiştir. II. Mehmed, babasının dönemindeki olaylardan dolayı İstanbul’un fethedilmesi zamanının geldiğini düşünmekteydi.
İstanbul, Trakya Yarımadası’nın batı ucunda bulunan yedi tepe üzerine bina edilmiş bir şehirdir. Bizans İmparatoru Konstantin, şehri aldıktan sonra şehre Konstantinopolis adını vermiştir. Rumların çöküş devrinde şehre İstanbol adı verilmiştir. Osmanlı Devleti yıkılıncaya kadar Konstantiniyye adını tercih etmiştir.
İstanbul’un Fethinin Sebepleri
Osmanlı Devleti iki kıta üzerinde yayılmış durumdaydı. İstanbul, Asya ile Avrupa toprakları arasında yer alıyor, Osmanlı Devleti’nin bağlantısını kesiyordu. İstanbul’un alınmasında coğrafi bağlantının sağlanması düşüncesi etkili olmuştur. Boğazlar üzerindeki hâkimiyetin ele geçirilmesi yine İstanbul’un fethedilmesi ile mümkün idi. Anadolu’dan Rumeli’ye, Rumeli’den Anadolu’ya kuvvet geçirilebilmesi de İstanbul’un alınması sayesinde gerçekleştirilebilirdi. Deniz ticaretinin geliştirilmesi için İstanbul’un alınması gerekli idi. Ticaret yollarının denetimi Osmanlı’nın eline geçerse devlet ticarî ve ekonomik açıdan güçlenecekti.
Bizans İmparatorluğu Osmanlılara karşı Hristiyan Batı âlemini Haçlı Seferleri düzenlemesi konusunda tahrik ediyordu. Bizans, saltanat iddiasında bulunan Osmanlı şehzadelerini koruyup destekleyerek sürekli kışkırtıyordu. Bu kışkırtmalardan dolayı Osmanlı Devleti sürekli bir iç savaş tehdidi ile karşı karşıya bulunuyordu. Türk-İslam âlemi açısından Hz. Muhammed’in “İstanbul muhakkak fetholunacaktır. Onu fetheden komutan ne güzel komutan ve onun askeri ne güzel askerdir.” hadisi İstanbul’un Müslümanlar tarafından fethedilebilmesi için hareket etmelerinde büyük bir etken olmuştur.