İzmir’in İşgali (15 Mayıs 1919)
Ekim 22, 2018İngiltere, Yunanistan’ın Akdeniz’deki İngiliz ticaret ve sömürge yollarının koruyuculuğunu yapacağına inanıyordu. İngiltere’nin büyük desteği neticesinde Paris Barış Konferansı’nda, Yunan ordusunun İzmir’i işgali kararlaştırıldı.
İstanbul Hükûmeti’ne bu işgalin Mondros Ateşkes Anlaşması’nın yedinci maddesi gereğince yapılacağı bildirildi. Damat Ferit Paşa Hükûmeti’nden gelen emirler gereği, İzmir Valisi İzzet Bey ve Kolordu Komutanı Ali Nadir Paşa’dan işgal hareketine karşı koymamaları ve işgal kuvvetlerine karşı gereken kolaylığın gösterilmesi istendi.
İşgal kuvvetleriyle yaşanabilecek bir çatışmaya meydan verilmemesi için de askerler kışlaya toplandı. İzmir’in işgal edileceği söylentisi üzerine İzmir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ile Redd-i İlhak Cemiyeti, halkı harekete geçirmeye çalıştı. Vali İzzet Bey ise endişe edilecek bir durum olmadığını ve hükûmetin her türlü önlemi alacağını, İzmir halkının temsilcilerine söyledi.
15 Mayıs 1919 sabahında, bir İngiliz gemisinin desteğindeki Yunan ordusu İzmir’e asker çıkardı. İzmirli Rumlar, ellerinde Yunan bayrakları ve çiçeklerle işgalci Yunan ordusunu karşıladılar. Yunan askerleri alkışlar ve “zito” (yaşa) nidalarıyla ilerlerken bu duruma katlanamayan Hukuk-u Beşer gazetesi yazarı Hasan Tahsin, silahını ateşleyerek Yunan bayrağını taşıyan askeri vurdu. Böylece İzmir’de ilk silahlı direniş başlarken Hasan Tahsin de şehit düştü.
Yunanlılar, şehirdeki önemli noktaları kontrollerine alırken, asker ve siviller olmak üzere iki gün içinde katledilen Türklerin sayısı iki bini bulmuştu. İzmir’in işgali ile yetinmeyen Yunan ordusu, iç kısımlara doğru ilerleyişe geçerek Aydın, Nazilli, Akhisar ve Ayvalık’ı işgal etti.
İşgali ve katliamları protesto etmek için ülkenin her yerinde mitingler yapıldı ve İtilaf Devletleri temsilciliklerine protesto telgrafları çekildi. Mitinglerin en büyükleri ve en çok ses getirenleri, on binlerce İstanbullunun katıldığı Fatih, Kadıköy ve Sultanahmet mitingleridir. Fatih Mitingi’nde Halide Edip (Adıvar); Sultanahmet Mitingi’nde Nakiye (Elgün), Halide Edip (Adıvar), Mehmet Emin (Yurdakul), Hamdullah Suphi (Tanrıöver) ve Selim Sırrı (Tarcan); Kadıköy Mitingi’nde Münevver Saime Hanım yaptıkları konuşmalarla halkın millî duygularını coşturdular. Bu konuşmalar gazeteler aracılığıyla bütün yurda yayıldı.