Türkiye’nin NATO’ya Katılması
Kasım 9, 2018NATO, 4 Nisan 1949’da 12 devletin katılımıyla kuruldu. Türkiye ise başlangıçta NATO’nun dışında kaldı.
14 Mayıs 1950 seçimleri sonucu iktidara gelen Demokrat Parti, NATO’ya katılma çalışmalarına hız verdi. Türkiye’nin NATO’ya katılmak istemesinin nedenleri şöyle sıralanabilir:
- NATO içerisinde yer alarak, SSCB tehdidinin devam etmesi karşısında ülke topraklarının savunulmasının kolaylaştırılması düşünülmüştür.
- Türk devlet adamları Avrupa Konseyinin kurucu üyelerinden olan Türkiye’yi Batı’nın ayrılmaz bir parçası olarak görüyorlardı. Bu yüzden Batı’ya dönük dış politikanın vazgeçilmez bir koşulu olarak NATO’ya üye olmanın gerekli olduğu düşünülmüştür.
Türkiye’nin NATO’ya katılma sürecinde Kore Savaşı’nın başlaması ile Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Komutanlığı emrine 4.500 kişilik kuvvet göndermesi üyeliğe kabulünde olumlu bir etki yaptı. Türk askerinin bu savaşta gösterdiği üstün başarı tüm dünyanın dikkatini çekti. Bu durum Türkiye’nin NATO üyeliği için bazı Batı Bloku ülkelerinin yaptığı itirazları önemli ölçüde azalttı.
NATO’ya katılma konusunda Kore Savaşı, Türkiye için önemli bir dönüm noktası oldu. Türkiye’nin NATO’ya kabul edilmesini sağlayan bir başka gelişme ise SSCB’nin nükleer silah edinmesi oldu. 1949’da SSCB, atom silahına sahip olduğunu resmen açıkladı. ABD, SSCB’nin olası bir nükleer saldırısına karşılık verebilmek için SSCB’ye yakın bölgelerde askerî üslere ihtiyacı olduğunu düşünüyordu.
Bunun için de Türkiye’nin NATO’ya alınmasını istedi. Yaşanan gelişmeler sonucu 15 Eylül 1951’de Ottowa’da toplanan NATO Bakanlar Konseyi, oy birliğiyle Türkiye ve Yunanistan’ın NATO’ya üye olarak davet edilmesine karar verdi.
22 Ekim 1951’de Türkiye ile Yunanistan’ın NATO’ya katılımını sağlayan protokol imzalandı. TBMM, 18 Şubat 1952’de Kuzey Atlantik Antlaşması ve Protokolü’nü onaylayınca Türkiye NATO’ya resmen katıldı (Görsel 6.10).
Türkiye’nin güvenliğini amaçlayan, hiçbir milletin aleyhinde olmayan bir barış politikası bizim her zaman ilkemizdir. M.Kemal ATATÜRK